Gürsel Hanım’ı, yaklaşık kırk yıldır sanatsever bir bayan olarak tanıyorum. Bazı sergilerini ziyaret edip bazı kitaplarını okuduktan sonra, kendisini, "Çanakkale’nin Kültür Kuşları” adlı kitabımda tüm özellikleri ile birlikte tanıttım.
Atatürk’ün kadınlarımıza verdiği değerin, maalesef zamanımızda yaşatılamadığı konusu bir imza günümüzde tartışılırken, yeni eserini bu bağlamda yazmağa başladığını ve bana inceletmek istediğini belirtmişti.
“ÜMRAN SOLGUN ÇİÇEK” adlı eserini okumaya başladığım zaman elimden bırakamadım. Ülkemizde, yüzlerce ve hatta binlerce ailenin yaşadığı dramı, usta bir yazar gibi anlatıyordu.
Nuriye’nin, Hayri ile küçük yaşta yaptığı evliliği; Hayri’nin, erkek olmanın verdiği avantajı sonuna kadar kullanması sonucu kâbusa dönüşmüştür. Bu kâbus çocuklara da yansımış, ilkokulu en iyi derece ile bitiren Ümran’ın, eğitimi engellenmiştir.
Aynı kâbus, on altı yaşında, Âdem ile evlendirilen Ümran’ın da kaderi olmuştur. Çeşitli gelenek ve göreneklerin erkek egemenliğinin inanılmaz baskı rejimi hâline getirildiği yaşantıyı, sanıyorum gözyaşları içinde okuyacaksınız.
Çok kötü şartlara rağmen, Ümran’ın büyük bir özveri ile çocukları Feriha, Selim, Zeliha ve Salih’i; annelik gücüyle hayata hazırlamasını da bu kez sevinç gözyaşları arasında alkışlayacaksınız.
“Yuvayı Dişi Kuş Yapar!” atasözünün romanlaşmış hâlini bir solukta okuyacağınızı görüyor gibiyim. Ellerine sağlık Gürsel Koyuncu. Daha nice güzel eserlere…
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli